Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin haftalık küme toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bahçeli’nin konuşmasından satırbaşları şöyle:
SEÇİM MÜZİĞİ KULLANMAYACAĞIZ: Bir aydır halkımızın her birinin kalbi sarsıntı bölgesinde atıyor. 85 milyon bire bir duyguya hapsolmuştur. Hiçbir mazlumumuzu sıkıntı ve zorluk içinde bırakmaya yetkim yok. Siyaseti kargaşaya ve kutuplaşmaya çeviren yel değirmenlerinin U dönüşlerine itibar etmeyeceğiz. Cumhur İttifakı olarak Türk milletine özverili yüreğimizle sağa sola bakmadan hizmet edeceğiz. Diğerleri dedikodu değirmenine kapılacak, dağları geçeceğiz. Diğerleri polemik bataklığında boğuşacak, barışın, barışın, kardeşliğin manifestosunu biz yazacağız. Derin bir üzüntü yaşandığında seçim müziği kullanmayacağız. Her zaman olduğu gibi pozitif gündemle politikamızı ülke geneline yansıtacağız.
CUMHURİYET İTTİFAKI SADECE BİR SEÇİM İTTİFAKI DEĞİLDİR: Bizim düşüncemiz insanların söyledikleridir. Dosta da düşmana da devletin nasıl korunması gerektiğini gösteren milliyetçi, idealist bir harekettir. MHP’nin milletimiz için öngördüğü tehlikeler karşısında bugün ve yarın sonuna kadar direneceğine ve her türlü bedeli ödemeye hazır olacağına gönülden ve inançla buradan konuşuyorum. Bilinmelidir ki Cumhur İttifakı sadece bir seçim ittifakı değildir. Türkiye’yi hedef gösterenlere karşı milli bir ittifaktır.
KARANLIK BİR PLANIN ÖN HAZIRLIĞI TRİBÜNDEKİ SLOGANLAR: Geleceğin yol haritası 14 Mayıs’ta şekillenecek, aziz Türk milleti nihai kararını sandıkta gösterecek. Her zaman milli ve manevi değerlerimizi zedelemeye hizmet eden sinsi bir provokasyon senaryosu sergilenmektedir. Beyin sarsıntısından yararlananlar, seçimi manipüle etmek için teyakkuz halinde. Doğal olmayan şiddet saldırılarıyla onları bastırmaya çalışan salgınların alay konusu olduğunu biliyoruz. Altı Masa’nın çaresiz bir krize yakalandığı bu günlerde sokakları provoke etmeye çalışanların ateşle oynadığı aşikar. Tribünlerdeki ‘Hükümet istifa’ sloganları, karanlık bir planın ön hazırlıklarıdır. Toplumsal muhalefeti kışkırtan ve tahrik edenler, kazdıkları kuyuya düşmekten kurtulamayacaklarını unutmasınlar. Türkiye tribünlerde kurulmadı, 3-5 haydut eliyle yıkılmaz. Herkes kararını vermeli.
AMED ADINDA BİR YER YOK: Geçtiğimiz hafta sonu Bursaspor ile Diyarbakırspor arasında oynanan futbol maçında tribünlerden sallanan görüntülerin sporun ahlakına ve doğasına aykırı olduğunu hepimiz biliyoruz. Bize göre Amed diye bir yer yok, Amedspor’un da adı geçmeyecek. Bursaspor taraftarlarını buradan selamlıyor, milli duruşlarından dolayı kutluyorum. Bölücülerin stadı tahrik etmesi bir zamanlar cinayettir, rezilliktir. Kürt kökenli kardeşlerim başka, bölücü teröristler başka. Düşmanlık tohumu ekmeye çalışan kimse, atılması gereken bir çıbandır. TFF’nin gelişmeler karşısında atıl ve çaresiz kaldığı yönündeki görüşlere kulak asılmadı. Türk sporu bir dostluk ve kardeşlik vahasıdır. Futbol sahalarında kaos yaratmayı düşünmek, gelecek nesillere yapılacak en büyük kötülüktür. Tahammül etmeyeceğiz, oyuna gelmeyeceğiz.
İLKE DIŞILIK VE DOLANDIRMA ÖRNEKLERİ: Yıpranmamak için bir yıldır başkan adayını bir günde açıklamayanlar, ilkesizlerin canlı örnekleridir. Ortak aday anlayışında anlaşıp 24 saat içinde imzayı reddedenler ilkesizliğin ana damarıdır. Bir senedir oturduğu çarpık ayaklı masayı önce kumar masasıdır, şahsi hırslar masası, noter masasıdır diyerek devirip, zorluğunu görünce tekrar oturanlar misaldir. ilkesizlik ve yüzsüzlük. İttifakı olduğu partinin üyelerini isyana çağırmak, ilkesizlik ve siyasi ahlaksızlık fermanı değildir. Kazanamam dediği adayın yanına dönüp yan yana dizilmek ilkesizliğin ahmaklığı değil mi? Masayı devirenlere yeniden koltuk vermek, çürümüş bir siyasetin ilkesizliği değil mi?
BİR KEZ SATILAN TEKRAR SATIR: Belediye başkanlarının başkan yardımcısı olma baskılarına boyun eğerek siyasetin ilkelerine ve ahlakına suikast düzenlemenin sorun olmadığını söylemek biraz siyasi saçmalık değil mi? Mevki ve mevki pazarlığıyla masaya gerilen İP Önder, söylediği ağır sözlerle nasıl baş edecek, halkımızın yüzüne nasıl bakacak? Türk siyaseti bu tip ilkesizlikleri ne görmüş ne de halletmiştir. Bir kez satan, yeniden satar, yeniden satar, yeniden satar. Daha masaya bile oturamayanların 85 milyon kişiye hizmet edip ilkeli bir duruş sergilemeleri nafile bir beklentidir. Aşağılama düştü ve Cumhur İttifakı’nın alternatifi kalmadı.
Detaylar gelecek…
