Rönesans Holding ile Fransız şirketi Total Power arasında düzenlenen ortaklık anlaşmasının imza törenine katılan Enerji ve Genel Kaynaklar Bakanı Dr. Alparslan Bayraktar, ‘Bu anlaşma ve yatırım amacı, ekonomimize ve elektrik branşımıza duyulan güvenin açık bir göstergesidir. Biz de bakanlık olarak bu yatırımların bir an önce tamamlanması için yatırımın her aşamasında farklı kurumlardan gerekli izinlerle gerekli her türlü takviyeyi sağlayacağız. Burada oluşturulan birlikteliği ilk adım olarak değerlendiriyoruz. Devam edecek projeler için belirtilen hedef bin megavat. Bu hedeflerin bir an önce 5 bin megavat olarak güncellenmesi gerektiğine inanıyorum. Türkiye’nin enerji dönüşümü; Sürdürülebilir kalkınma, istihdam, rekabet politikası ve gerçekçi hedefler doğrultusunda şekillendireceğiz.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Alparslan Bayraktar, “Enerji piyasasında küresel ölçekte çok değerli bir dönüşüm sürecindeyiz. Geçmişte arz güvenliğini merkeze alan güç tartışmaları, şimdi iklim değişikliği ile çabayı ağırlaştırıyor. Hatta adeta bir iklim merkezi haline geldi. Bu bağlamda elektrifikasyon, dekarbonizasyon, çeşitlendirme ve dijitalleşme yeni trendler olarak ortaya çıkıyor. Tabii ki bu dönüşümün çok kolay olmadığını, hatasız, politika ve yönetmeliklerle tasarlanması ve desteklenmesi gerektiğini belirtmek isterim. Güç dönüşümünün başarılı olabilmesi için akılcı, esnek ve tüketiciye duyarlı politika setlerini hayata geçirmemiz gerekiyor. Ancak tüm bunlara ek olarak piyasalardaki daralmalar, para politikaları, jeopolitik gelişmeler ve tedarik zinciri sorunları söz konusu güç dönüşümünü oldukça zorlaştırıyor. Son yıllarda bölgemizde patlak veren savaşa ve 6 Şubat sarsıntılarına rağmen ülkemiz güçlü ve sağlam güç altyapısıyla bu süreçlerden başarıyla geçmiştir.
‘YENİ BİR YATIRIM VE KALKINMA YETKİ ALANI BAŞLIYORUZ? Bakan Bayraktar, “Ülkemizin önümüzdeki dönemde iklim değişikliği ile mücadele, güvenilir ve ekonomik enerji arzı hedefleri doğrultusunda yeni bir yatırım ve reform hamlesine başlıyoruz. Bu kapsamda üç ana hedefimiz var. Birincisi Türkiye’nin artan enerji ihtiyacını karşılamak, kaynakların etkin dağılımını sağlamak ve kaynakları çeşitlendirmek. Bu doğrultuda öne çıkacak alanlara baktığımızda ilk önce yenilenebilir enerjiyi görüyoruz. Güç verimliliği, nükleer enerji, geçiş yakıtı olarak doğalgaz, hidrojen ve dijitalleşme. Yenilenebilir enerji. artan talebe karşı arz güvenliğine katkı sağlayan, fiyatları daha rekabetçi hale getiren ve dışa bağımlılığımızı azaltan bir bölgede yer almaktadır.Yenilenebilir enerji, aynı zamanda Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu 2053 karbon nötr ülke hedefi doğrultusunda Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadele hedefleriyle de mükemmel bir uyum içindedir.
‘HEDEFİMİZ 2035 YILINDA KONSEY GÜCÜNDE TÜRKİYE’NİN YENİLENEBİLİR PAYINI YÜZDE 65 SEVİYELERİNE ÇIKARMAK’
Bakan Bayraktar, son 20 yılda yenilenebilir enerjide kaynaktan teknolojiye büyük mesafeler katettiklerini belirterek, şunları kaydetti:
“Bugün meclisimizin gücünün yaklaşık yüzde 55’i yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşuyor. Dünyada 12. Avrupa’da 5. sıradayız. Geçtiğimiz şubat ayında açıkladığımız Türkiye Milli Güç Planı’ndaki amacımız, 2035 yılına kadar Türkiye’nin yenilenebilir enerji payını meclis gücünde yüzde 65’e çıkarmak. Tabii bunun için önümüzdeki 12 yıl boyunca her yıl 3 bin megavat güneş, 1,50 megavat rüzgar ve toplam 5 bin megavat deniz rüzgarı üretmemiz gerekiyor. Bu nedenle bir an önce bu yenilenebilir kaynakları devreye sokarak ekonomimize kazandırmak istiyoruz. Yenilenebilir enerji yatırımlarına hız verirken, kritik madenlerden ekipman üretimine, Ar-Ge’den insan kaynağı eğitimlerine kadar geniş bir ekosistemde söz konusu teknolojileri bütüncül bir yaklaşımla ele alıyoruz.’
‘TÜRKİYE’NİN YENİLENEBİLİR ENERJİ POTANSİYELİ YEŞİL HİDROJEN ÜRETİMİNDE DE ÖNEMLİ ROL OYNAYACAK’
Bakan Bayraktar son olarak şunları ekledi:
Bugün burada yapılan anlaşma ve yatırım amacı, ekonomimize ve enerji sektörümüze olan inancımızın açık bir göstergesidir. Biz de bakanlık olarak bu yatırımların bir an önce tamamlanması için yatırımın her aşamasında farklı kurumlardan gerekli izinler alınarak gerekli tüm takviyeleri sağlayacağız. Bu nedenle bugün burada oluşturulan birlikteliği ilk adım olarak değerlendiriyoruz. Belirtilen hedef bin megavattan sonra devam edecek projelerdir. Bu hedeflerin bir an önce 5 bin megavat olarak güncellenmesi gerektiğine inanıyorum. Türkiye’nin enerji dönüşümünü sürdürülebilir kalkınma, istihdam, rekabet politikası ve gerçekçi hedefler doğrultusunda şekillendireceğiz. İnşallah bu dönüşümü tüm dünyada dikkatle takip ederek hep birlikte başaracağız. Türkiye Milli Enerji Planı ile hidrojen yol haritamızı da açıkladık. Geleceğin enerji taşıyıcısı olarak gördüğümüz hidrojen, karbon emisyonlarının azaltılmasında ciddi bir etkiye sahip olacaktır. Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyelinin, özellikle yeşil hidrojen üretiminde kilit rol oynayacağını düşünüyoruz.’
