Sağlık

Türkiye’de 2 Milyondan Fazla Bipolar Bozukluk!

30 Mart Dünya Bipolar Günü, dünyada bipolar bozukluğu ile tanınan ünlü ressam Van Gogh’un doğum günü olarak biliniyor. Bipolar bozukluk konusunda farkındalığı artırmak ve bu alanda kamuoyunu bilinçlendirmek günün anma hırsları arasında yer alıyor. İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Dr. cln. Ps. Tuğçe Dabağer Dilek, Dünya Bipolar Günü hakkında bilgi verdi.

“Sık görülen bir ruhsal bozukluktur”

Dünyada ve ülkemizde sayısı giderek artan Bipolar bozukluğa dikkat çekerek, tecrübe. cln. Ps. Tuğçe Dabağer Dilek Uluslararası Bipolar Bozukluklar Derneği’nin verilerine göre dünyada 60 milyon insanda bipolar bozukluk var. Türkiye’de bipolar bozukluğun yaygınlığının 2 milyondan fazla olduğu bilinmektedir. Bu sayı her geçen gün artsa da aileleri ile birlikte 6 milyondan fazla kişiyi etkilediği görülmektedir. Aynı zamanda bağımlılık hastalıkları, kişilik bozuklukları, dikkat eksikliği hiperaktivite gibi diğer bozuklukların da bipolar bozukluğu olan kişilerde görülme sıklığının yüksek olduğu bilinmektedir.

“Her yaştan insanda görülebilir!”

Bipolar bozukluğa her yaşta her insanda yakalanabileceğini ancak daha çok erişkinliğin ilk dönemlerinde görüldüğünü belirten Uzm. cln. Ps. Dilek, hayatın makul bir döneminde yaşanan bir kriz ya da köklü bir değişikliğin bu hastalığı tetikleyebileceğini vurguladı.

“Tedavi Edilmezse Ömür Boyu Devam Eder”

Hastalığın tedavi edilmemesi halinde ortalama yaşam süresinin devam edeceğini belirten Dr. cln. Ps. Dilek, “Bipolar bozukluk, taşkınlık (mani) ve depresyon (depresyon) dönemlerinin olduğu, duygusal iniş çıkışların devam ettiği, ancak bazı dönemlerde hastaların normal ruh hallerine dönebildiği bir ruhsal bozukluk olarak biliniyor.   Bipolar bozuklukta kişinin niyetinde ve ruh halinde ciddi dalgalanmalar görülür. Ruh halindeki bu dalgalanmalar ömür boyu devam eder ve belirli dönemlerde normale döner. Bu nedenle bipolar bozukluğu olan bireylerin hem depresif dönemler hem de neşeli dönemler yaşadıkları söylenebilir.”

“Bipolar bozukluğun oluşmasında birçok faktör etkili”

tecrübe. cln. Ps. Dilek, “Bipolar bozukluğun tek ve kesin bir nedeni yok, oluşumunda birçok faktör rol oynuyor. Biyolojik faktörler (hormonal değişiklikler, genlerdeki değişiklikler), çevresel faktörler (stres, kayıp, cinsel, duygusal veya fiziksel istismar gibi travmatik deneyimler) büyük önem taşımaktadır. Günümüz koşullarında başarılı bir şekilde tanınmakta ve etkin bir şekilde tedavi edilmektedir” dedi.

“Yargılayıcı ve suçlayıcı tutumlar iyileşmeyi geciktirir”

Dilek, rahatsızlığın güzelleştirilmesi ve tedavisinde toplumsal damgalamanın en büyük damga olarak bilindiğini söyledi. Bipolar bozukluğun etkileri, bireyin yoğun olarak yaşadığı uzun soluklu bir süreçtir. Bu süreçte yakın çevrelerden gelen suçlayıcı, yargılayıcı durumlar, damgalama ve etiketlemeler hastanın iyileşme sürecini olumsuz etkiler. Ayrıca Dilek, “Durum böyle olunca hastada tedaviyi reddetme, içine kapanma, izolasyon gibi davranışsal sonuçlar doğurabilirken bir yandan da suçluluk, utanç, yetersizlik gibi duygulara yol açıyor. Kendilerini toplumdan soyutlarlar, sosyal ilişkileri zedelenir, depresif belirtiler daha fazla artar. Bu nedenle iyileşme gösterebilecek duruma geldiğinde tedavinin daha fazla gerilemesine ve hastalık semptomlarının artmasına neden olur.

“Tedavide sosyal destek çok önemli”

Hasta yakınlarına çok değerli misyonların düştüğünü vurgulayan Dilek, “Dışarıdan gelen damgalamaya direnmek, bipolar bozukluğu olan bireyin duygularını ve sürecini desteklemek, tedaviye ve güzelleşmeye olan inancını canlı tutmak, hakkında bilgilendirmek için bilgi vermek” dedi. Anayasal haklarının toplumsal omurgada olması, okul, iş ve diğer ilgi alanları konusunda onu teşvik etmesi çok önemli” diye sözlerini tamamladı.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

bozkurtajans.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu